HERACIT

Ürün Bilgileri

HERACIT, 1 kutuda 30 adet şaseden oluşan bir takviye edici gıdadır. Her gün 1 adet şasenin 1 bardak suya karıştırılarak tüketilmesi önerilir.

Heracit Bileşenleri

İnositol

Polikistik over sendromlu (PKOS) kadınlar çeşitli hastalıklar açısından daha yüksek risk altındadır ve infertilite sorunları yaşayabilirler.

Çalışmalar, inositolün PKOS’lu kadınlarda yumurtalıkların işlevini ve doğurganlığı iyileştirmek için faydalı olabileceğini bulmuştur.

İnositol ayrıca Tüp Bebek tedavileri uygulanan infertil kadınlarda klinik gebelik oranlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Alfa Lipoik Asit (ALA)

ALA; antioksidan, inflamasyon giderici ve bağışıklık düzenleyici aktiviteler gösteren, düşük ve erken doğumun önlenmesinde de yardımcı olan doğal bir moleküldür.

ALA’nın, Polikisitik Over Sendromlu kişilere doğurganlık ve metabolik sorunların iyileştirilmesi de dahil olmak üzere çok sayıda fayda sağladığı bilinmektedir.

ALA’nın, özellikle İnositol ile birleştirildiğinde, insülin ve glikozu düşürmeye ve adet döngülerini düzenlemeye yardımcı olmanın güvenli bir yolu olduğu gösterilmiştir.

İnositol ve ALA birlikteliği ayrıca, kadınların çoğunda yumurtlamayı yeniden sağlayarak adet döngüsü uzunluğunu iyileştirir.

E vitamini ve ALA güçlü besinsel antioksidanlardır ve birlikte kullanıldıklarında, ALA, E vitaminini geri dönüştürdüğü için antioksidan yetenekleri artar.

Arginin

Kadınlar için Arginin, servikal mukozanın artmasına yardımcı olabilir. Ayrıca rahim astarı ince olan kadınlara da yardımcı olabilir. Endometriyumun veya rahim zarının yeterli kalınlıkta olması hamileliği desteklemek için önemlidir.

Arginin yumurtalıklarda daha iyi kan dolaşımı sağlayarak optimal yumurta üretimine olanak tanır. Rahime giden kan akışının artması da döllenmiş yumurtanın implantasyonuna izin vermek için daha iyi bir ortam yaratır.

Servikal mukus üretimini iyileştirir – üreme organlarına artan kan akışı servikal mukus üretimine yardımcı olabilir.

CoQ10

CoQ10 enerji üretiminde önemli bir rol oynadığından, CoQ10 vücutta azaldıkça, bir kadının yumurtaları enerji yaratmada daha az verimli hale gelir. CoQ10’un takviyesi ile, yaşlanan oositlerde enerji üretimi ve mitokondriyal fonksiyonla ilgili hücresel yolları iyileştirerek yumurta ve embriyo kalitesinin yanı sıra genç kadınlarda gebelik oranlarının artmasına yol açar.

CoQ10 desteği ile, tüp bebek tedavi döngülerinde zayıf yumurtalık rezervi olan genç kadınlarda stimülasyona yumurtalık yanıtını ve embriyolojik parametreleri iyileştirir.

CoQ10’un antioksidan nitelikleri yumurtaları oksidatif hasardan koruyabilir ve mitokondriyal işlevi geliştirerek gelişmekte olan embriyolar için daha iyi enerji üretimi sağlayabilir.

D Vitamini

D Vitamini, kadınlar için hem daha iyi doğurganlık hem de daha sağlıklı bir hamilelikle bağlantılı görünmektedir. Önceki çalışmalar D Vitamini ve doğurganlık arasındaki ilişkide çeşitli sonuçlar ortaya koymuştur.

Sağlıklı D Vitamini seviyelerinin tüp bebek ve dondurulmuş donör yumurta embriyolarının transferinin başarısını artırabileceğini öne sürülmüştür.

Çalışmalar, normal D Vitamini seviyesine sahip kadınların tüp bebek yoluyla gebe kalma olasılığının, düşük seviyelere sahip olanlara göre 4 kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.

E Vitamini

Antioksidan özellikleriyle E vitamininin üreme ve gebelikle ilgili bozukluklarda etkili olduğu bilinmektedir. Bir antioksidan olarak, implantasyon başarısızlığı olan kadınlarda olumlu olan endometriyal kalınlığı iyileştirerek üreme hastalıkları ile ilgili faydaları vardır.

Ayrıca gebelik sırasında gelişmekte olan fetüs için de önemlidir.

Kadınlarda E vitamini, spermi birkaç gün boyunca canlı tutma kabiliyetinin önemi nedeniyle gebe kalmak için önemli olan servikal mukus üretimini düzenlemeye yardımcı olabilir.

Selenyum ve Arjinin gibi diğer takviyelerle birlikte E vitamini, yumurtlama ve gebelik oranını artırabilir.

Selenyum

Selenyum eksikliği düşüklerin ve ölü doğumların bir nedenidir. Selenyum seviyesi hamilelik sırasında azalır. Yetersiz selenyum, muhtemelen yumurtalıklardaki antioksidan rolü nedeniyle, kadın doğurganlığının azalmasıyla da ilişkilidir.

Foliküler sıvıda daha düşük selenyum seviyesinin, açıklanamayan infertilite ve erken yumurtalık yetmezliği ile bağlantılı olduğu kanıtlanmıştır.

Foliküler sıvıdaki selenyum embriyo gelişimi, blastosist oluşumu ve yüksek kaliteli embriyolar ile pozitif ilişkilidir.